9 ay hamilelikte sürekli seçim yapmak ve karar vermekle geçer. Bu kararlar gebelik takibini nasıl yapmalı, hangi kıyafetleri giymeli, egzersiz şekli, yiyecek seçimi gibi kararlardır. Gebelik ve doğum çoğu kadın için en fazla hatırlanılan süreçtir.
Bu seçimleri yaparken doktorunuzdan yardım almanız en iyi seçimi yapmanızı sağlayacaktır. Doğum yeri ve doğum şeklini seçmenizde doğum doktoru ve ekibinin deneyimi, sizin ve bebeğiniz için en uygun ve sağlıklı olması, sizin ve aileniz için iyi şekilde hatırlanacak bir doğum olması kararınızı etkilemeli.
Bu kararı verirken arkadaşlarınızın doğum anılarını dinlemek yerine doktorunuza isteklerinizi ve çekincelerinizi söylerseniz daha iyi karar alabilirsiniz.
Her kadının doğumu özeldir. Bu yüzden her kadının doğumunu en mutlu anlarından biri olarak hatırlaması en doğal hakkıdır.
Gerçek doğum ağrıları başlamadan önce olan kasılmalardır. İlk defa 1872 yılında doktor John Braxton Hicks tarif etmiştir. Gebeliğin sonu yaklaştığında ‘‘evet bu doğum sancısı’’ diye düşündüğünüz ama sonrasının gelmediği kasılmalardır.
Braxton Hicks kasılmaları en erken 2. üç aylık dönemde başlamasına rağmen çoğunlukla son 3 ayda görülür. Uterus kasları 30-60 saniye kadar kasılır. Bazen 2 dakika sürdüğü olur.
Braxton Hicks kasılmalarının nedeni hakkında net bir bilgi yok. Bazı doktorlar bu kasılmaların uterusun tonusunu arttırarak plasentaya kan akımını arttırdığını düşünüyor. Bu kasılmalar rahim ağzının açılması ile ilgisi olmamasına rağmen bazen açılmaya neden olabilir. Doğum zamanı yaklaştığında Braxton Hicks kasılmalarının sıklığı artınca yalancı doğum ağrıları olarak bilinir ve rahim ağzında açılma ve incelme yapar.
Bunları yapmanıza rağmen kasılmalarınız geçmiyorsa mutlaka doktorunuza bilgi verin.
Doğum yaklaştığında Braxton Hicks kasılmaları daha sık ve kuvvetli gelmeye başlar. Gerçek doğum ağrılarının nasıl olduğunu bütün gebeler merak eder. Doktora haber verip doğum için hastaneye gitmek için yalancı doğum ağrıları ile gerçek doğum ağrılarını ayırt etmek gerekir.
Yalancı eylemde: kasılma sıklığı düzensiz
Gerçek eylemde : kasılma sıklığı düzenli
Yalancı eylemde: kasılma kuvveti düzensiz
Gerçek eylemde : kasılma kuvveti düzenli ve zamanla daha sık
Yalancı eylemde: genellikle hareketle ağrılar geçer
Gerçek eylemde : hareketle ağrı geçmez hatta artabilir
Yalancı eylemde: ağrılar genellikle alt karın ve kasık bölgesinde
Gerçek eylemde: ağrılar karında başlayıp karnın bütününe yayılıp sırta vurur veya sırtta başlayıp karına yayılan ağrı
Şüphede kaldığınız durumda mutlaka doktorunuza bilgi verin.
Gebelik boyunca servikste (rahim ağzı) mukus tıkaç bakterilerin vajenden rahim içine geçmesini engeller. Doğum yaklaşınca rahim ağzı genişleyince bu tıkaç kanla birlikte atılır. Buna halk arasında ‘‘nişan’’ denir.
Nişanın gelmesi rahim ağzının açılmasıyla olur. Ancak aktif doğum nişandan sonra birkaç saat sonra, birkaç gün sonra hatta bir iki hafta sonra bile başlayabilir.
Nişandaki mukus tıkaç saydam, hafifçe pembe veya kanlı olabilir. Mukus sert olabilir veya yapışkan akıntıya benzeyebilir. Bazı kadınlar gebelikte akıntıdaki artıştan dolayı mukus tıkacın düşmesinin farkına bile varamayabilirler.
Eğer nişan normal renkte ise doktorunuzu acilen aramanıza gerek yok. En yakın muayenenizde nişan geldiğini söylersiniz.
Eğer nişan bir anda olup parlak kırmızı renkte ve miktar olarak 2 yemek kaşığından fazla ise acilen doktorunuza haber vermelisiniz. Plasenta previa veya plasenta abruptia olabilir.
Muhtemelen her kadının farklı bir doğum hikayesi vardır. Sizin doğumunuzda size özel olacaktır. Ancak doğum başlamasını gösteren özel işaretler var.
Bu işaretler doğumun birkaç gün yada haftada başlayacağını gösterir.
Düzenli uterus kasılmaları doğumun başladığının en belirgin özelliğidir. Ağrılar adet sancıları gibi, sırtta alt bölgede gelip giden ağrılardır. Başlangıçta 20-30 dakikada bir daha sonra 10-15 dakika ve en nihayetinde 3-5 dakikada bir olur.
Normal doğum, doğumun doğal şeklidir. Yani bilimsel olarak; vajinal yoldan annenin kendiliğinden oluşan ağrılarıyla bebeğin doğması olarak tanımlanır.
Gerçek doğum sancıları düzenli olarak 2–5 dakikada bir olan, kasılmaların şiddeti gittikçe artan, yaklaşık 1 dakika süren sancılardır. Bu sancılar sonucunda rahim ağzında (serviks) yumuşama ve açılma (efesman ve dilatasyon) olur.
Doğumun en uzun evresidir. 3 safhadan oluşur.
Bu dönemde rahat olmalısınız. Koşturarak doğuma gitmenize gerek yoktur. Durumunuzu değerlendirip normal faaliyetlerinize devam etmelisiniz. Ağrıların artması beklenir. Eğer gece ağrıları hissetmeye başlarsanız ve mümkünse sizi rahatsız edene kadar uyuyabilirsiniz.
Bu dönem:
Eğer kasılmalar daha sık olursa, düzenli hale gelirse, daha uzun sürerse, su gelirse aktif doğum safhası başladığı için hastaneye gitme zamanı gelmiştir.
Hastaneye gitme zamanı. Nefes alma ve gevşeme egzersizlerine başlamalısınız.
1. evrenin en zor bölümü. Bu dönemde:
Serviks tamamen açıldıktan sonra bebek çıkana kadar olan evre.
Bebeğin çıkıma itildiği ve doğduğu evre. Bu zaman kadar vücudunuz sizin için bütün işi tamamlamıştır. Bu safhada sizin ıkınma zamanınız gelmiştir.
Bu dönemde:
Doktorunuz zamanı geldiğini söylediğinde bebeği ıkınarak dışarı doğru itmelisiniz.
Bu dönem en kısa dönem olup 5-30 dakika sürer. Bebek doğduktan sonra küçük kasılmalar devam eder. Plasenta rahimden ayrılınca uterusa hafif masaj yaparak ve kordondan nazikçe çekerek plasenta alınır. Artık doğum sona ermiştir.
Eğer epizyotomi açılmışsa veya doğum sonrası yırtılma olmuşsa dikim yapılıp bebeğinizi yanınıza alabilirsiniz.
Suni Sancı, doğumun kendiliğinden değil de diğer nedenlerle başlatılmasıdır. İndüksiyon ve suni sancı tıbbi nedenlerle ve acil durumlarda yapılır.
Sezaryen ile doğum karından bir kesi ile uterusa ulaşıp bebeğin vajinal yolla değil de bu kesiden doğurtulması. Sezaryen ile doğumda son 30 yılda giderek artan oranlarda olmakta. Sezaryen ile doğum oranı % 10 lardan % 35 ler doğru çıkmıştır.
Sezaryen bazen kritik durumlarda, bazen kritik durumlardan korunma amaçlı bezende isteğe bağlı (elektif) yapılmakta.
Plasenta rahimde aşağıya yerleşerek rahim ağzını kapatır. Yaklaşık 200 gebelikte 1 görülür. Yatak istirahatı ve sürekli takip gerekir.Doğum başladığında ağrısız kanama olur. Tam veya parsiyel plasenta previa tanısı konulunca mutlaka sezaryen yapılmalı. Marjinal plasenta previa da ise vajinal doğum olabilir.
Plasentanın rahim duvarına yapıştığı yerden ayrılması. Yaklaşık % 1 olasılıkla görülür. Gebede kanama ve rahimde ağrı hissi olur.Ayrılma sonucunda anneden bebeğe oksijen ve diğer besinler geçemez. Acil sezaryen gerekir.
Uterusun parçalanmasıdır. 5000 gebede 1 görülür. Gebede şiddetli kanama olur ve bebeğe oksijen desteği kesilir. Acil sezaryen sebebidir.
Makad geliş halk arasında ters geliş olarak da bilinir. Makad gelişte vajinal doğum şansı olsa da kordon sarkması riski fazla olduğundan ve doğum sırasında baş takılması (bebeğin vücudu çıktıktan sonra baş rahim ağzından çıkması zor olabilir) sık olduğu için sezaryen planlanmalı.
Acilen sezaryen yapılması gerekir. Kordon başın önünde serviksten dışarı doğru çıkar. Uterus kasıldığında baş servikse basarak kordonun sıkışmasına neden olur. Bebeğe kan gidişi azalır veya durur.
Fetal distresin en önemli nedeni bebeğe oksijen gitmemesi. Doğumda takip sırasında bebeğe giden oksijende problem tespit edilirse acilen sezaryen gerekir.
Çoğunlukla serviks tam açılmadan önce olur. Bebeğin ilerlemesi yavaşlar ve durur.
Daha önce sezaryen olan hastaların %90 ı tekrar sezaryen olur. Sezaryen sonrası vajinal doğumdaki en büyük risk uterus rüptürüdür.
Bebeğin başı büyük olursa annenin pelvisine giremez. Bu durumda vajinal doğum olmaz.
Aktif genital herpes doğum sırasında bebeğe bulaşarak enfekte eder. Bebeği enfeksiyondan korumak için sezaryen yapılır.
Eğer gebelikte diyabet gelişir ve farkına varılmazsa iri bebek doğum kanalından geçemeyeceği için sezaryen yapılmalı.
Gebelik zehirlenmesi olarak da bilinir. Bazen bebeğe giden oksijende azalma olduğu için sezaryen gerekir.
Doğum defekti tespit edilen bebeklerde daha fazla komplikasyon olmamamsı için sezaryen planlanmalı.
İkiz gebelikte bebeklerin pozisyonu (baş- baş geliş) uygunsa vajinal doğurtulabilir. Pozisyonu uygun olmayan ikizler ve daha fazla bebek olunca sezaryen yapılır.
Ameliyat süresi ortalama 45 dakika kadardır. Bebek ameliyatın ilk birkaç dakikası içinde doğurtulur.
Anestezi şeklinize (genel, spinal epidural) karar verilmeli. Genel anestezi çoğunlukla acil durumlarda tercih edilir. Ameliyat öncesi gerekli tahliller ve hazırlıklar (açlık süresi, lavman, damardan sıvı verilmesi) yapılır. Spinal ve epidural anestezi ameliyat başlamadan önce hazırlanır.
Doktorunuz ameliyat başlayınca kesi karnın alt bölgesinde yatay (bikini kesisi) olur. Çok acil durumlarda vertikal (dikey; göbekten pubik kemiğe doğru) kesi yapılabilir. Ciltten sonra sırasıyla kaslar ayrılır, karın zarları ve uterus kesilerek bebek çıkartılır. Uterus kesisi yapılırken alt segment tercih edilmeli. Zorunlu hallerde uterusa vertikal kesi yapılabilir. Bebek çıkartıldıktan sonra kanayan bölgeler kontrol edilerek işlem tersine yapılarak ameliyat bitirilir.
Ameliyat tamamlandıktan hemen sonra anestezi, uterusun kasılması ve adrenalin salınımı nedeniyle bulantı ve titreme olur. Bunun hemen arkasında uyuşukluk başlar. Bebeğiniz sağlıklı ise bu dönemde kucağınıza alıp süt verebilirsin.
Bu risklerin çoğunluğu karın ameliyatlarında olan genel risklerdir.
Kesi yerinde, rahimde ve diğer pelvik organlarda olabilir.
Sezaryenlerde vajinal doğuma göre daha fazla kanama olur. Yüz kadından yaklaşık 6 sına kan verilir.
Barsak, idrar torbası gibi organlarda özelikle birinciden sonraki ameliyatlarda daha sık olur.
Ameliyat yerinde ve ameliyat yerine yapışıklıklar olabilir. Bu durum ileriki gebeliklerde plasenta previa ve plasenta abruptia risklerini arttırır.
Vajinal doğuma göre daha uzun süre hastanede kalınır.
Vajinal doğuma göre daha uzun sürede iyileşir.
Anestezi ile ilgili riskler daha fazla.
Histerektomi, mesane yaralanmaları
Vajinal doğuma göre daha fazla duygulanım bozuklukları olur.
Doğumdan sonraki dönem postpartum dönem olarak bilinir. Doğum sonrası hem anne hem de aile için test zamanı gibidir. Bütün doğumlardan sonra annenin dinlenmeye ve iyileşme dönemine ihtiyacı vardır. Anne ölüm oranı en fazla postpartum dönemde olmakta. Eğer babanın tek başına bakım yapmak ile ilgili sorun yaşaması muhtemelse aile yakınları ve tanıdıklardan yardım alması gerekir.
Sezaryen Sonrası Fiziksel Bakım
Sezaryen Sonrası Acilen Doktorunuzu Aramanız Gereken Durumlar
Anne olmayı isteyen birçok kadın için doğum sırasında yaşayacağı ağrı büyük bir korkudur. Ağrısız doğum, Epidural anestezi, geliştirilmiş yeni ilaç ve teknikler sayesinde doğum sırasında oluşan ağrıyı büyük ölçüde ortadan kaldırıyor.
Epidural anestezi artık doğumda kullanılan en yaygın anestezi şekli. Epidural anestezi vücudun belli bir bölgesindeki ağrıyı kesen bölgesel anestezi şeklidir. Epidural anestezide amaç tam bir anestezi yerine sadece istenilen bölgede ağrı olmamamsını sağlamaktır. Ağrı hissi olmaz ancak dokunma hissi kaybolmaz.
İşlemden 1 saat önce 1-2 litre intravenöz (damardan) sıvı verilir. Anestezi doktoru omurlarınızı muayene edip epidural kateteri takmak için pozisyon ayarlar. Kateterin yerleştireceği yere lokal ağrı kesici yapılır. Daha sonra kateter yerleştirilip ilaç epidural aralığa verilir.
Kateter epidural aralığa yerleştirildikten sonra ilaçlar elle veya pompa yardımıyla periyodik olarak verilir. İlaçların dozu ve süresi yapılacak olan işleme göre anestezi doktorunca ayarlanır.
Kateter takılmadan önce belli miktar ilaç spinal kord etrafına yapılır. Sonra epidural kateter yerleştirilir. İlaç dozu tekrar anestezi doktorunca ayarlanır.
Doğum süresince ağrı çekmeyip rahat etmenizi sağlar.
Öncesinde korku ve şüphesi olan gebeler işlem sonrasında korktukları gibi olmadığını ifade etmekte. Kateter yerleştirilecek bölgeye lokal ağrı kesici yapılmakta. En fazla hissedilecek ağrı bu iğnenin yapılması sırasındaki ağrıdır.
Vajinal doğumda rahim ağzı 3-4 cm olunca yerleştirilir. Ancak daha erken dönemde doğum sancısı fazla hissedilirse bu dönemde de yerleştirilebilir. Sezaryen de ise ameliyattan 30 dakika önce kateter yerleştirilir.
Eğer gereğinden daha fazla ilaç verilirse doğum yavaşlayabilir. Eğer böyle bir şey olursa kasılmaları arttırıcı ilaç kullanılır.
Doğum süresince doğum sonrası bebeğin sağlığını etkileyen birçok faktör var. Sadece epidural ilaçların etkisini belirleyen bir araştırma yapmak oldukça zor. Bilindiği kadarıyla epidural anestezide kullanılan ilaçların bebeğin sağlığına bir etkisi yok.
İlk dozdan sonra rahime giden sinir uyuşmaya başlar. İlaç verilmesinden 10-20 dakika sonrası tamamen uyuşma hissedilir. Vajinal doğumda kasılmalar hissedilir ancak ağrı hissedilmez. 1-2 saat içinde kasılmalarla birlikte tekrar ağrı hissedilir. Yeni doz gebenin ağrı hissine göre ayarlanır. Bu işlem doğuma kadar devam eder. Vajinal doğum sonrası katetere ihtiyaç kalmadığı için çıkartılır.
Sezaryen yapılmadan önce verilen vajinal doğumda verilenden daha fazla olur. Rahim bölgesinde uyuşma ve bacaklarda hareket kısıtlılığı olur. Ameliyat sırasında dokunma hissi devam eder ancak ağrı hissedilmez. Ameliyat sonrası kateter çekilmez. Birkaç saat içinde bacak hareketleri tekrar başlar. Bu dönemde ağrı kesilmesi için bir pompayla belli miktarda ilaç epidural aralığa pompalanır. Eğer yetmezse ekstra ilaç verilebilir. Kateter taburcu olurken çekilir.
Bazı kadınlar kateter çekilme sonası rahatsızlık veren yanmadan behsetmekte.
Kasılmaları daha az hissedeceğiniz için ıkınma hissi daha az olur. Ikınma hissi olmasa bile doktorun istemesiyle ıkınılabilir.
Doğumda ağrı kesmek için epidural etkilidir. Çok nadiren ağrı kesme sağ veya solda daha iyi olduğunu söyleyen gebeler var. Bir tarafta ağrı tamamen kesilirken diğer tarafta az da olsa hissedilebilir.
Lokal anestezi ağrı kesmek için belli bir bölgeye ilaç verilerek yapılır. Lokal anestezi çeşitli dozlarda epidural, spinal ve pudental olarak verilirken bebek çıkarken epizyotomi bölgesine verilir. Epizyotomi bölgesine yapılan lokal ağrı kesici cilt, cilt altı ve kas içine yapılır.
Lokal anestezi epizyotomi yapılacak bölgenin ağrısını keser. Kasılmalara bağlı doğum sancısında hiçbir etkisi olmaz.
Lokal anestezinin nadir alerjik reaksiyon dışında bilinen bir zararı yok.
Genel anestezi doğumlarda artık nadiren kullanılmakta.
Genel anestezideki en ciddi durum anne ölümüdür. En önemli ölüm sebebi solunum yollarında problem olması. Sezaryende bebeğin çıkarılması gecikecek olursa anestezik madde bebeğe geçer. Bu da doğumdan hemen sonra bebekte geçici solunum baskılanmasına neden olabilir.
Pudental blok pudental kanaldan geçen pudental sinire lokal anestezi uygulanması. Pudental blok sonucunda perineum, vulva ve vajende ağrı hissi kesilir. Doğumun 2. evresinde yapılır. Epizyotomi için tekrar lokal ağrı kesiciye ihtiyaç duyulmaz.
Spinal blok anestezik maddenin direk olarak spinal kanalda spinal sıvı içine verilmesiyle yapılır. 2 saate ağrı tamamen kesilir. Spinal blok ile epidural veya kombine epidural arasındaki fark spinal blokta kateter kullanılmaz. Anestezik ilaç spinal aralığa direk iğne ile verilip iğne geri çekilir.
Birçok kadın doğumda ağrı olmaması için çeşitli yöntemler ve ilaçlar kullanmakta. Kullanılan ilaçların faydalarını ve risklerini bilmek gerekir.
Opiatlar ağrı kesmek için kullanılan ilaçlardır. Opiatlar doğumun erken döneminde ve yan etkilerinden korunmak için düşük dozlarda kullanılır.
Ağrı kesmeye yardımcı olurken ıkınma hissinin kaybolmasına etkileri olmaz. Ayrıca anksiyetenin azalmasına yardımcı olarak ağrılı kasılmalara dayanma gücünü arttırır.
Doğumda demerol yaygın kullanılan bir ilaç. Kas içine yapılabilir veya PCA pompası (patient controlled analgesia; hasta kontrollü ağrı kesme) ile kullanılabilir. 5 dakika içinde etkisini gösterir.
Demorol kullanımında uyku hali, bulantı, kusma, solunum baskılanması ve hipotansiyon oluşabilir. Bebekte solunum problemleri görülebilir.
Son zamanlarda fazla kullanılmamakta. Bebekte solunum sıkıntısına yol açmakta
Demeroldan daha kuvvetli. Doğumun 1. evresinde kullanılmakta. Etkisi ilk 5 dakikada görülmekte, bebek yan etkileri çok az ve çok az bulantıya neden olmakta. Annede solunum baskılanması, baş dönmesi ve disfori ( mutlu ve iyi olma hali hissetme). Bebekte solunum baskılaması yapabilir.
Sentetik opiat olup hafif veya orta derecede sedasyona neden olur. Etkisi çabuk başlar ve yaklaşık 45 dakikada sona erer. Anne ve bebekte çok az sedasyon ve annede bulantıya yol açabilir.
Nefes tekniğini basitçe belli bir sayıda ve derinlikte soluk alıp verme olarak ifade edilir. Bazı kadınlar diyaframlarını kullanarak derin solunum yaparken bazı kadınlar sadece göğüs solunumu yapmayı tercih eder. Önemli olan sizin için sizi rahatlatıp gevşetecek şekilde nefes alıp vermeniz. Solunum hızınız sizi nefes nefese bırakacak gibi olmayıp sizi rahatlatacak ve gevşetecek şekilde olmalı. Doğum hakkında bilgi edindikçe doğumun farklı evrelerinde farklı solunum teknikleri kullanmayı öğreneceksiniz.
Ağrı, rahatsızlık, korku ve endişe olduğunda solunum tekniği size yardımcı olacaktır.
Doğumu düşünerek nefes çalışması yapılabilir. Başlangıçta her kasılmada derin ve rahatlatıcı nefes alın. Bu bebeğe, kaslara ve rahime daha fazla oksijen gitmesini sağlar.
Kasılmalar yeterli sıklığa ulaşana ve yürüyemeyecek duruma gelene kadar yavaş nefes alınmalı. Mümkün olduğunca uzun süre yavaş nefes almaya devam edilmeli. Kasılma araları dinlenme olmadığında ve daha gergin olunduğunda nefes alma şekli değiştirilir.
Doğumun aktif safhasında nefes alma değiştirilir. Kasılmaların sıklığı nefes alma hızınızı etkiler. Ağızdan nefes alıp verilir. Nefes alıp verme sığ ve hafif olur. Nefes alma sessiz, nefes verme sesli yapılır.
Hafif nefes alıp vermenin farklı bir şeklidir. Değişken nefes alma hafif sığ nefes alma ile periyodik uzun ve belirgin nefes vermenin karışımıdır. Doğumun ilk evresinde kullanılır.
Doğumun ilk ve ikinci evresinde bebeği aşağıya itmek için ıkınma hissi gelir. Bu ıkınma hissi nedeniyle nefes alıp verme bırakılıp nefes tutulur. Çeneyi yukarı kaldırarak nefes alıp vermeye devam ederek nefesinizi tutmaktan sakının. Böylece ıkınma hissi zayıflayarak kaybolur.
Servis tamamen açıldıktan sonra doğumun 2. evresi başlar
Genelikle doğumdan birkaç hafta önceye kadar bebekler başları aşağıya doğum kanalına doğru yönlenerek doğum pozisyonu alırlar. Eğer baş gelişi olmazsa bebekler doğum kanalına ayak ve kalçaları ile gelebilir. Bu geliş şekli makad geliş olup yaklaşık % 4 oranında görülür.
Kalçalar doğum kanalına doğru yönelmiş bacaklar dizden bükülüp ayaklar kalçaların yanında yer alır.
Kalçalar doğum kanalına doğru yönelmiş bacaklar dizden uzatılıp ayaklar başın yanında yer alır.
Önde gelen kısım ayaklardan biri veya her ikisi olabilir.
Makad gelişin kesin sebebi bilinmiyor. Ama daha sık görülen nedenleri sıralarsak:
Doğumdan birkaç hafta önce yapılan muayenede bebeğin pozisyonu tespit edilir. Eskiden elle karından muayene ile (Leopold Manevrası) pozisyon tespiti yapılırken artık ültrason ile makad geliş tespit edilir.
Çoğu makad geliş sağlıklı olarak doğar. Günümüzde makad gelişlerin çoğu sezaryen ile doğmasına rağmen uygun makad gelişler vajinal doğum yapabilir. Doğum defektleri makad gelişlerde çok az miktarda fazla olmakta.
Makad gelişin döndürülmeye çalışılması için en uygun zaman 32-37. haftalar arasıdır. Bunun için denenen birçok yöntem var.
Makad geliş çoğunlukla sezaryen ile doğurtulmakla birlikte vajınal normal doğum olabilir.
Doğum zamanı bebeğin başı vücudun en büyük parçası olduğu için baş gelişlerde eğer iri bebek değilse başın geçtiği yerden vücut rahatlıkla çıkar. Makad gelişte arkadan gelen baş çıkarken takılabilir.
Prematür doğumlarda (zamanından önce doğum) bebeğin doğum sırasında strese girmesi çok kolay olduğu için sezaryen planlanmalı.
Diğer bir sıkıntı kordon sarkması makad gelişlerde sık olur. Bunun sonucunda kordon sıkışmasına bağlı olarak bebeğe giden oksijen ve kan kesilir. Böylece bebeğin hayati tehlikeye girer. Acil sezaryen yapılması gerekir.
Tüm hakları saklıdır. Op.Dr.Zahide KÜÇÜK